Denge
Doruklarında kalmak şakaklarında hissettiğin hazzın!
Yaptığın her iyilik, gökyüzün, tutsak olduğunu hissettiğin, aynaya her baktığında yüzüne yansımış biraz yorgun iyiliğin, karamsar yanlış olur, kötümser olmayı dilediğin bazen, güven vermeyen ama mutlak kararlı, aslında her zaman güven vermeyen.
Bazı şeyler unutulmaya zorlanmış gibi, sanki direniyor yenilmemek için. Koca bir tünelin sonuna gelmişiz de bir adımlık güneşi görüp aydınlık sandığımız karanlığa bu defasında bilerek girecekmişiz gibi.
Sarının en sıcağında, daha acayip olan hayatımın daha da ya da gitgide daha fazla alıştığım birbirinin aynısı olmayan zaman dilimleri. Dinliyormuş gibi yaptıklarım, anlıyormuş gibi davrandıklarım. Farklı yüzler... Yoruldun mu? Hayır.
Hayatına renkler eşlik etsin, hayatında hikayesi olan yüzler olsun. Ben sarı severim, beni sever. Hikayeleri de ben kurgulasam kafamda? Daha eğlenceli miymiş?
En büyük başlangıçları yapmak lazım en büyük korkularla ve en büyük sonları yazmak lazım en küçük noktalarla. Her şeye yeniden başlamak istediğini söylediğinde en büyük korkularını gördü aynada, onun gördüğü kadarıyla varlardı ama bilmediği kadar…
Senin bütün anların eşsiz bir parçaymış gibi ama gidip konuşmayıp sevmediğin bir çiçek, sarılmadığın ağaçlar, kafanı kaldırıp bakmadığın gökyüzü gibi değil. Saklan!
Bulutların üzerinden inin, sis içinde. Bu yüzden hayalleriniz dar, dar sandığınızın aksine.