Korkular dedim. Neden? dedi. Bilmiyorum. Kaçma yöntemleri arıyorsun, yüzleşiyor ve yeniden kaçıyorsun. Kaçarak parçalanıyor, yeniden doğuyor koşarken parçalanıyorsun. Paramparça oluyor. Yeniden doğuyor koşmaya başlıyorsun. Bu ne biçim hikaye?
Düşündükçe zaman yavaşlıyor. Düşüncelerime ara vermeden, bir yudum daha almalıyım şarabımdan. Ha söylemek isterim ki, bazen kalabalıklar içinde yalnızım.
Canavarsız, belirsiz yansımalara ve renk lekelerine indirgenmiş, o birkaç adımlık düş yumağını yazmak istiyorum. Yaz ortasına doğru, sabahın hafif pusunda doğa uyanıyor. Bütün dikkatimi düşüncelerime ve heyecanıma vermiş, havada geziniyorum. Güneş ışığı nazikçe içime sokuluyor. Sen, dudak kıvrımımın bittiği yere…