Sarının en sıcağında, daha acayip olan hayatımın daha da ya da gitgide daha fazla alıştığım birbirinin aynısı olmayan zaman dilimleri. Dinliyormuş gibi yaptıklarım, anlıyormuş gibi davrandıklarım. Farklı yüzler…
Öğrenilmiş davranışlardı bunlar, öğretme zorunluluğunda hissedilen. Alabildiğine vurgusuz, ezberlenmiş. Hissedilen sıcaklık 18. Alkış sesleri, ucuz klima sesiyle ve küçük salonda sıkışıp kalan egoyla karışmış.
Garip, ucube, ya da deli değilim. Sadece benim gerçekliğim, sizinkinden farklı. Evde otura otura artık canım sıkılmaya başlamıştı, yapacak bir şey bulamıyordum. Bir iki kez hala bitiremediğim kitaba göz attım, ama onda da ne resim vardı, ne konuşma. Zaten her…
Gezinirken kafamda tasarladığım o bütünüyle kusursuz cümlelerimin karşılık bulamaması, hayatımın baştan sona yararsız, tepeden tırnağa yararsız oluşunu hatırlatıyor. Karşılık bulamıyor, hatırlamıyorum. Sigaramın dumanının hafif kokusu bile onları diriltmeye yetmiyor. Gözüm yaşarıyor ve damağımdaki bu acı törenin hazzını bile yaşayamıyorum. Dünyayı…