Ve bir de çarçabuk kaçmanız gereken pek çok durumla karşı karşıya kalırsınız kalmasına da insanların kanatları yoktur veya henüz yoktur. Neyse, peki o zaman kuş yeminden bir gömleğe ne buyrulur?
Hayatın, yaşamaya değer olup olmadığına karar vermek beni delirtiyor. Yoksa Sartre gibi, hayatın önceden yazılmış bir anlamının olmamasının soğuk farkındalığıyla mı boğuşuyorum? Düşüncelerim varoluşuma tahammül edemiyor. Saçma, her şey çok saçma! Beni bu noktaya getiren neydi? Bir pusulamız bile yok.…
Canavarsız, belirsiz yansımalara ve renk lekelerine indirgenmiş, o birkaç adımlık düş yumağını yazmak istiyorum. Yaz ortasına doğru, sabahın hafif pusunda doğa uyanıyor. Bütün dikkatimi düşüncelerime ve heyecanıma vermiş, havada geziniyorum. Güneş ışığı nazikçe içime sokuluyor. Sen, dudak kıvrımımın bittiği yere…